The 10 Pacmen in Antep

Hani televizyonlarda Anadolu’yu gezen sunucular için hep deriz ya “Yahu ne yediler be”. İşte biz de Gaziantep gezimizde bu ulvi görevi yerine getiriyormuşçasına “Yiye Yiye Antep” dedik ve bir hafta sonu kaçamağında THY’den bulduğumuz uygun biletle Antep yollarına düştük.

Madem Antep’e gideceğiz sabah sabah beyran çorbası da mı içmeyeahhğğ?

Evet, sırf bunun için uçak biletimizi cumartesi sabah 5:00 olarak aldığımız doğrudur. Havaalanından kiraladığımız aracı alarak 10 kişilik küçük(!) bir grupla hemen düştük Metanet yollarına. Bol sarımsaklı, acılı beyran çorbamızı bir güzel içtik. Metanet, Antep’in en iyi beyran çorbasının yapıldığı yermiş. Test ettik, onayladık.

Beyran’ın ardından acımız dinsin, ağzımız tatlansın diyerek Katmerci Zekeriya Usta’yı ziyaret ettik. Zekeriya Usta, önce bize katmerin nasıl yapıldığını bir güzel anlattı. Tabi bizim orada katmerleri izlerken ağzımızın suları akınca, “Eee.. hadi siz oturun da katmerleriniz gelsin” deyip bize bir masa ayarladı. Çaylarımızla bir güzel katmerleri lüplettik. Daha gidilecek pek çok yer, yenilecek pek çok şey olmasaydı burada yemeye devam ederdik. O kadar güzeldi katmerler. İstanbul’da yediklerimizin katmer olmadığını anlamıştık bir kere.

Ben ciğeri pek sevmememe rağmen katmerden sonra Ciğerci Mustafa’ya gidip burada ciğer yediğimiz sırada henüz öğlen olmamıştı.

O kadar yedik, biraz da gezelim diyerek Antep’in sokaklarında dolaşmaya başladık. Antep kalesinin içinde tarihi bir gezintiye çıktık. Ömeriye Cami, Almacı Pazarı, Bakırcılar Çarşısı, Zincirli Bedesten gibi Gaziantep’in ünlü yerlerinden geçerek kalacağımız otel Şirehan Oteli’ne gittik.

Biraz dinlendikten sonra, durmak yok yola devam dedik. Ne de olsa yemek beklemez 🙂 Ben bir önceki gece uyumamış olmanın yorgunluğu ile otelde dinlenmeyi tercih ettim fakat bazı arkadaşlar biz dinlenirken Zeugma Müzesi’ne giderek burayı gezdiler. Bir şehre 2. kez gelmek istiyorsan bir neden bırakmalısınb ardında. Benim 2. kez gelecek olmamın nedeni ise Zeugma müzesi olacak (Yemeklerden tabi sıra gelirse 😛 ).

Sırada Kebapçı Halil Usta’nın meşhur küşlemesi vardı. Antep’e gelmişken küşleme yemesek olmaz. Karışık kebaplar, salatalar, küşleme, ayran, şalgam falan derken keyifli bir yemeği daha bitirmiştik. O kadar çok yedik ki Halil Usta bir koyunu devirmişsiniz bile dedi. Artık siz düşünün.

Antep sokaklarında bir süre yürüdükten sonra Tahmis Kahvesi’nde menengiç kahvesi içerek biraz mola vermenin zamanıydı. Burası 400 yıllık bir tarihe sahip olmasına rağmen restore edildikten sonra geleneksel görüntüden modern bir görüntüye ulaşmış. Epey kalabalık bir mekan olmasına rağmen sedirlerinde oturup kahve içmek epey keyifli.

Günün sonunda İmam Çağdaş’ta Antep’in meşhur fıstıklı, cevizli tatlılarından yiyerek günü taçlandırdık.

Birkaç saat otelde dinlenip 5-6 arkadaş Bayaz Han’a gitmek için otelden ayrıldık. Bayaz Han şık bir restoran fakat biz burada bir şeyler yemek yerine, içip sohbet etmeyi tercih ettik.

Pazar günü otelde kahvaltı yaptıktan sonra yolumuzu Rum Kale’ye çevirdik. Yaklaşık 2 saatte Rum Kale’ye vardık. Burada Rum Kale-Halfeti arasını tekne turları Fırat Nehri üzerinde gezmeniz mümkün. Gezme sürenizi siz belirleyebilirsiniz. Biz bir buçuk saatlik bir tur istedik. Karışık grupların yer aldığı büyük teknelerle gezebilir veya bizim yaptığımız gibi kendi grubunuza özel bir tekne kiralayabilirsiniz. Gaziantep’e geldiğinizde bu tekne turunu muhakkak yapın. Hem Fırat Nehri’nin ve eski yapıların güzelliğini görün; hem de sakin, huzurlu bir kaç saat geçirin. Üstelik Fırat Nehri’nde yüzebilirsiniz de.

Öğle yemeğimizi yemek bir de alışveriş yapmak için Fırat-Halfeti turundan sonra tekrar Antep’e döndük. Yemek için Kırkayak Antep Evi’ni tercih ettik. Burada da pek çok çeşit kebap, yuvalama, analı kızlı gibi yöresel tatları denedikten sonra lezzetli antep fıstıklarından almak için Çelebioğulları Gıda Pazarı’na gittik.

Koçak’ta efsane tatlılarımızı yiyip İstanbul’a götüreceğimiz tatlıları alarak bir Antep Foodie Trip’in sonuna gelmiştik. Koçak, tatlı konusunda epey iyi. Bazı insanlar İmam Çağdaş’ın Antep’in en iyisi olduğunu söylese de benim oyum Koçak’a.

Antep’te en beğendiğim 3 yemek küşleme, katmer, ve tabi ki beyran oldu.

Bu iki gün içinde Antepli arkadaşlarımın tavsiye ettiği bazı şeyleri maalesef tadamadık ama ben sizin için hatırladıklarımı buraya yazıyorum:

  1. Orkide Pastanesi’nde Kahvaltı
  2. Recep Usta’da nohut dürüm
  3. Akşam Simit’te simit katmer

Sizinde bu yazıdan anladığınız üzere; bir pacman misali iki günde Antep’i yedik desek yalan olmaz. Antep için sizin başka önerileriniz varsa lütfen aşağıya yorum eklemeyi unutmayın.

Not: Yemekten fotoğraf çekmeye fırsat bulamadık.

Antep1
Halfeti
Antep2
Rum Kale

…Ve Gourmet Tourism gururla sundu 😉